Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

Takip Edin Takip Edin

Facebook Sayfamızı Ziyaret Edin
Facebook Sayfamız Facebook Sayfamız

Basın Bülteni Basın Bülteni

Kaydol
E-Bülten E-Bülten

EtkinlikEtkinlik Kayıt Formu Kayıt FormuEtkinliklere kaydolmak için tıklayınız
CanlıCanlı Yayın Yayın
UlaşımUlaşım Krokisi Krokisi
SohbetSohbet Bölümü BölümüDolu dolu ve hoşça vakit geçirmek için
DavetDavet Bölümü BölümüTanıdıklarınızı çağırın sitemizi canlandırın
İletişimİletişim Formu Formuyilmazticaret_ada@hotmail.com

Çeşitli Bilgiler Çeşitli Bilgiler

GAZETELER GAZETELER

İLÇEMİZİ TANIYALIM

Erdek Genel Bilgi


Marmara Bölgesi´nde Balıkesir İli´ne bağlı ilçe olan Erdek, Kapıdağ Yarımadası üzerindedir. Yarımada güneydeki Bandırma İlçesi´ne bitişiktir. Marmara Adaları da bu ilçeye bağlıdır. Kapıdağ Yarımadası´nın en yüksek noktası Kese Tepe (782 m.) olup, eskiden kıyıya çok yakın bir ada iken, dar ve alçak bir kıstakla karaya birleşmiş ve yarımada haline gelmiştir. Kapıdağ Yarımadası´nın Erdek ve bandırma körfezlerinin kıyıları doğal kumsallarla  kaplıdır. Yüksekliklerde meşe, kestane, gürgen ağaçları vardır. Zeytinlikler geniş yer tutar. Erdek, Kapıdağ Yarımadası ile Anadolu arasında kalan Marmara denizinin hem en büyük hem de Çanakkale Boğazına en yakın körfezine adını vermektedir. Bu coğrafi konum Erdek ilçesini bir ticaret ve turizm merkezi olarak öne çıkarmaktadır.   

Bandırma?ya uzaklığı 22 km., olan ilçenin İl Merkezi Balıkesir?e uzaklığı ise 120 km.dir. Yüzölçümü 333 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 32.010´dir.

İlçenin ekonomisi tarım, balıkçılık, madencilik ve turime dayalıdır. Bitkisel üretimde zeytincilik ve bağcılık ön planda gelir. Şaraplık üzüm yetiştirilir ve sofralık zeytin üretilir. Buğday ve az miktarda arpa, mısır, bakla, susam ve elma yetiştirilir. Balıkçılık da gelişmiştir. Çiftliklerde modern yöntemlerle et ve yumurta verimi yüksek tavuklar yetiştirilmektedir.

Marmara adasındaki zengin mermer yatakları antik çağlardan beri işletilmektedir. Burada çıkan mermerler Marmara grisi ve beyazı olarak tanınır ve bunlar Türkiye´de üretilen mermerlerin en değerlileridir. Ayrıca 1960´lı yıllardan sonra turizm büyük gelişim göstermiştir. Bu nedenle de Erdek ve Marmara Adaları´nın kıyılarında bir çok dinlenme kapmları, yazlık siteler, oteller ve moteller gibi turistik tesisler bulunmaktadır.

Antik Çağın Mysia bölgesi sınırları içerisinde bulunan Erdek Arteke ismiyle tanınmaktadır. Aynı zamanda bu yörede Kyzikos antik kenti de bulunmaktadır. Artake?nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, .M.Ö.VIII yüzyılda Miletoslu göçmenler burasını ele geçirerek  Hellenleştirdikleri bilinmektedir. Artake?den ilk söz eden Herodot olmuştur. Byzantion?lu Stephanos,Timosthenes isimli bir İlk Çağ tarihi yazarının Artaka?yı Kyzikos?da bir dağ ve önündeki adacığın ismi olduğunu yazdığını ileri sürmüştür. Plinius da bu adanın ismine Artacaeon olarak değinmiştir. MÖ. 361 yılından evvel bütün Kapıdağ ile birlikte Kyzikos?un egemenliğine girmiştir. Helenistik çağ boyunca sürekli olarak yükselip parlayan Kyzikos?un yanında gittikçe önemini yitiren Artake, Roma döneminde de bu sitenin bir dış mahallesi durumuna düşmüştür. Bizans çağıyla beraber limanları ihmal edilen depremlerle yıkılan binalarının taşları yağma edilen Kyzikos?un gerilemesiyle gelişmeye başlamış ise de Kyzikos?un ününe yetişememiştir. Artake?den, geçirdiği yangın ve depremlerden dolayı günümüze hiçbir tarihi kalıntı ulaşamamıştır.

Bandırma?nın 5 km. kuzeybatısında, Kapıdağ yarımadasını ana karaya bağlayan, dar ve alçak kıstağın kuzey doğusunda yer alan Kyzikos´u ilk kez  İtalyan araştırmacı Ankonalı Cyriacos görmüş ve günümüze çok azı gelebilmiş kalıntılardan söz etmiştir. XVIII-XIX.yüzyıllarda Avrupalı gezginler Kyzikos?a gelmişlerse de yalnızca Hadrianus mabedi ile ilgilenmişlerdir.C.Texier de tiyatronun ayakta kalmış kemer ayaklarının çizimlerini yapmıştır. Perrot,1862?de yayınlanan Galatia ve Bithynia seyahatnamesinde Kyzikos?un günümüze ışık tutan plânı ve bazı kalıntılarını çizmiştir.Onları Rustafsaell ve Hasluck?un çalışmaları izlemiştir.

Kyzikos?un ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesinlik kazanamamakla beraber M.Ö.756?da Miletos?dan gelenlerin kenti ele geçirdiği bilinmektedir.Miletoslu göçmenlerin yönetiminde, çevrenin önemli bir balıkçılık ve ticaret merkezi olmuş, Karadeniz kentleriyle yapılan ticarette üs konumunu yüklenmiştir. Ord.Prof.Dr.Ekrem Akurgal?ın burada yaptığı  kazılarda Geç Geometrik dönem keramiklerinin bulunduğu kentin M.Ö.VII.yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olduğunu ortaya koymuştur.

Kyzikos ve Erdek (Arteke) özellikle M.O. 333-30 yıllarında Helenistik çağda ve  Roma dönemlerinde mimari ve sanat heykeltraşlık alanlarında erişilmez bir düzeye ulaştıklarını Kapıdağı?nda çıkarılan renkli mermerleri büyük bir ustalıkla işleyen Kyzikoslu heykeltraşlar o dönemlerin bir çok kral ve imparatorluklarına saraylar, saray süslemeleri, dönemin Tanrıları adına tapınaklar mezar süslemeleri sütun başlıkları köprüler su kemerleri yaptıklarını tarihi belgelerden öğreniyoruz. Dünyanın sekizinci harikaları arasında yer alan Kyzikos?daki Hadrianus tapınağı da İmparator Hadrianus adına Kyzikoslu mimarlarca yapıldığı tarihi kayıtlarda yer almaktadır. Bugün Ege?de Ephesos, Miletos, Pergamon ile Atina´daki çeşitli mabetlerin sütun başlıkları ile süslemeleri Kyzikoslu mimarlarca yapıldığı bilinmektedir. 

Son Bizans Dönemlerinde  Kyzikos ve Erdek yöresi, Bizans?ın şarap, zeytin, zeytin yağı, balık ve ipek deposu konumundadır. XIV.yüzyılın başlarında Erdek yöresi önce Selçukluların sonra da Karasioğullarının yönetimine girmiştir. Orhan Gazi? nin oğlu Süleyman Paşa tarafından 1339´da Osmanlı topraklarına katılmıştır.  Evliya Çelebi Erdek´den; tahtanı ve fevkanı iki katlı evleri olduğuna, ayrıca hanları hamamları ve dört mihrap camilerine değindikten sonra 25.000 dönüm bağlarındaki misket üzümünden dokuz çeşit şarap yapıldığını dile getirir. Ardından da bugün Erdek limanında bulunan küçük Zeytinli Ada ile ilgili olarak da şunları söyler: ?Bu Erdek?in karşı garbında bir mil bait derya içere taam sofrası kadar bir yerde kaynar bir ılıca suyu vardır ki Adem içine girmeyi tahammul edemeyip deryaya karıştığı yerde gusul ederler. İki türlü hasai kudret bireşince gusul edenler hayati cavidani bulurcasına memnun ve sıhatül vücut olurlar?.

Erdek Osmanlı döneminde 1807´de Karesi sancağına bağlanmıştır. 4 Temmuz 1920´de Yunanlılar tarafından işgal edilen Erdek 18 Eylül 1922´de işgalden kurtulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında Bandırma´ya bağlı bir bucak olan kent, 1928´de ilçe durumuna getirilmiştir.

Erdek´teki Kyzikos kalıntıları dışında günümüze gelebilen tarihi eserlerin başında,

Erdek Kalesi
Kirazlı Manastır ile

Demirkapı mevkiinde sur kalıntıları, Seyitgazi Tepesi´nde kale kalıntıları ile Muhla Kalesi kalıntıları bulunmaktadır.




Sayfa Üretim süresi :0,2676

® 2015 YILMAZ TİCARET Paşalimanı ADASI
Paşalimanı Adası Web Portalı http://www.pasalimaniadasi.com.tr

Tam Ekran